Film İncelemesi: Batman 1989 (Ağır Spoiler İçerir)

Kaynak:https://secureservercdn.net/160.153.137.99/429.2c8.myftpupload.com/wp-content/uploads/2017/07/batman-1989-678x381.jpg

     Merhaba arkadaşlar ben MissJoker. Bugün size DC Comics'in başyapıtlarından Batman 1989' u inceleyeceğim. Hazır mısınız? Evet dediğinizi duyar gibiyim. Öyleyse başlıyorum:
Jack Napier(Joker) kiralık bir katildir. Kim tarafından kiralandığı da bilinmiyordur.(En azından Batman 1989'da öyleydi) Herkesi acımasızca öldürür. Hani bilirsiniz Türk Filmlerinde adam karşısındaki kişiye silahı doğrultur
bekler bekler bekler ve sonunda polis gelir, yakalanır, vs. vs.
Ancak Jack Napier öyle bir kişi değildir. Silahı doğrultur ve acımadan öldürür. Yine bir gün Bruce Wayne (Batman) ailesiyle eve dönüyorlarken Jack Napier'a bir ara sokaktan geçerken rastlarlar.Jack Napier Bruce Wayne'nin annesinin boynundaki kolyeyi ister ve Bruce Wayne'in babası kolyeyi vermemekte diretir. İşte o zaman Jack Napier her kurbanına söylediği sözü Wayne ailesine de söyler: ''Hiç ay ışığında şeytanla dans ettin mi?'' Ve sonra ailesini öldürür.Bruce Wayne'i de öldürmek ister ama kaçmak zorundadır ve çocuğu boş verir. Ve Bruce Wayne o adamı (Jack Napier) 'ı öldüreceğine yemin eder. Yıllar sonra Jack Napier patronunun sevgilisine aşık olur. Ama patronunun onunla sevgilisinin arasındaki yasak aşkı bildiğinden haberdar değildir.Napier'ın patronu bundan dolayı Jack'in ölmesi için onu fabrika kimyasalarını yok etmeye gönderir. (Güya fabrikadaki kimyasalları yok edecek ama işin aslını biliyoruz tabi) Patronu Napier'ı oraya gönderdikten hemen sonra polisi arar ve polisin (ve tabiki de Batman'in) olaydan haberdar olmasını sağlar. Jack kimyasalları yok etmek için kasayı açınca bir de ne görsün: Kasanın içi boş! Jack o anda bunun bir tuzak olduğunu anlar ama artık çok geçtir. Polis kapıya dayanmıştır. Jack gördüğü her polisi acımasızca öldürür ve kaçmak için kendine zaman sağlamak amacıyla fabrika kimyasallarını fabrikayı yok etmek için kullanır ve kaçar. Ayrılmak üzereyken Batman'i görür. Ve o anda olan olur. Jack Batman'le savaşırken bir kimyasalın içine düşer ve Joker'e dönüşür!

O günden itibaren Jack'in tek bir amacı vardır: Ona bu görevi veren patronunu (ve Batman'i) bulmak ve onları yok etmek. Jack (Joker) önce patronuna gider, o kadar sinirlenmiştir ki patronuna o meşhur soruyu soruyu sormadan 4 el acımasızca ateş eder ve onu öldürdükten sonra ölüsünün başında gülme krizi geçirir. Her neyse, sıra Batman'e gelmiştir (Çanlar senin için çalıyor Batman!) Joker önce Batman'i kışkırtmak için (Kendi küçük ordusuyla) Gotham'ın meydanına gülme gazı püskürtür. Batman olay yerine gelince de oradan gülerek ayrılır. Bay J'nin ikinci eylemiyse Gotham'ın tamamına gülme gazı enjekte edilmiş ürünler dağıtmak olur. (Bebek bezi, bebek mamaları, kahvaltılık ürünler, parfümler, içecekler vs.) Bu eylemler olurken Batman Joker'in ailesini öldüren adam olduğunu keşfeder ve onun peşine düşer. Filmin son karelerindeyse Joker Batman'in sevgilisi fotoğrafçı Vicki Vale'i kaçırır. Bu Batman için bardağı taşıran son damla olmuştur. Batman Joker'i Gotham Katedral'ine kadar takip eder ve Joker'le ölesiye dövüşür. Sadede gelmem gerekirse, sonuçta bu bir Batman fimi, o yüzden takdir edersiniz ki Joker'in bu dövüşte hiç şansı yok. Her neyse, Batman Joker'i Katedral'den aşağı atar ve onu öldürür. Filmin sonunda beni en etkileyen sahne Joker'in ölüyken bile kahkaha atıyormuş gibi görünmesini sağlayan bir aleti olmasıydı. Niye şaşırıyorum ki zaten, sonuçta o Joker. Joker'in en sevdiğim kısmıda bu zaten; ara bir karakter gibi görünüyor ama o olmassa Batman olamaz. Bu yüzden Joker öldüğünde film bitti ve DC ve Warner Bros. daha fazla reyting almak için ''The Dark Knight'' ve ''The Dark Knight Rises''de Heath Ledger'ı Joker olarak kulandılar. Bunlar zaten bilinen yapımcı hileleri. Sizi bunlarla sıkmamın alemi yok :) Her neyse, Bay J herkese Joker'li günler diler.

-M.J.